Çoğulcu Medya: Komisyon, Avrupa Medyasının Görünümünde Şeffaflık, Özgürlük ve Çeşitliliğe Duyulan Gereksinimi Vurguluyor.

 

 

Medyada yoğunlaşma konusunda duyulan endişeleri sürekli olarak dile getiren Avrupa Parlamentosu ve sivil toplum kuruluşlarının bu endişelerine ve bu durumun çoğulculuk ve ifade özgürlüğü üzerindeki olası etkilerine yönelik açıklamalarda bulunan Komiser Viviane Reding ve Başkan Yardımcısı Margot Wallström, Komisyon’un diğer üyelerine Avrupa Birliği medyasında çoğulculuk konusunda üç aşamadan oluşan bir öneri sundular.

 

“Medya, yeni teknoloji ve küresel rekabet dolayısıyla köklü değişimler ve yeniden yapılanmayla karşı karşıya kalıyorken, medyada çoğulculuğun korunması Üye Ülkelerdeki ve bir bütün olarak Avrupa Birliği’ndeki demokratik süreçler açısından yaşamsal bir önem taşımaktadır.” diye konuşan Avrupa Komisyonu’nun Bilgi Toplumu ve Medya’dan sorumlu Komiseri Viviane Reding sözlerine şöyle devam etti: “Bunu başarabilmek için bu üç aşamalı yaklaşımın da hedeflediği gibi, Avrupa Medyası’nın mevcut görünümünün ekonomik ve hukuki gerçeklerinin sağlıklı bir şekilde anlaşılması gerekmektedir.”

 

Bu konuşmadan sonra söz alan Başkan Yardımcısı Margot Wallström ise şunları ifade etti: “Vatandaşlar arasında canlı ve çağdaş bir tartışma konusu olarak görülen iletişim, demokrasinin can damarıdır. Medya da bu vücudun arterleri ve kılcal damarlarıdır. Medyanın sağladığı bilgilerin kapsamlı, çeşitli, eleştirel, güvenilir ve adil olması gereklidir.” Komiser Reding ile Kurumsal İlişkiler ve İletişim Stratejisi’nden sorumlu Başkan Yardımcısı Wallström’ün ortaya koydukları üçlü aşama, 2005 yılında Liverpool’da düzenlenen Görsel-İşitsel Konferansı’nda ifade edilen tavsiyeleri takip etmekte ve siyasi olarak hassas bir konu olan bu konunun ne şekilde yürütülmesi gerektiği yönünde açıklamalar içermektedir.

 

‘Reding-Wallström’ yaklaşımında çoğulcu medya kavramı, medya sahipliğinin ötesine geçmektedir; bu yaklaşım, birbirinden farklı bilgilere erişimi kapsar ve böylelikle vatandaşlar; hakim durumda bulunan tek bir kaynaktan etkilenmeden, kendi fikirlerini oluşturabilirler. Bunun yanında vatandaşların ihtiyacı olan bir diğer şey de medyanın gerçek anlamda bağımsız olmasını garanti altına alan şeffaf mekanizmaların varlığıdır.

 

Komisyonun Aralık 2005’te tavsiye ettiği “Sınırı olmayan Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri” (Audiovisual Meida Services Without Frontiers) isimli yeni Direktif, bu bağlamda medyada çoğulculuk konusunda katkıda bulunmaktadır. Bu direktif özellikle Üye Ülkelere; ulusal düzenleyici otoritelerin, ulusal hükümetler ve görsel-işitsel medya hizmet tedarikçilerinden bağımsız olmasını garanti altına almaları konusunda zorunluluk getirecektir. Komisyonun bu konudaki teklifi, 2007’nin ilk yarısında Direktif’in ikinci okuması sırasında yeniden tartışılacaktır.

 

Bugün Komisyon tarafından sunulan ‘Reding-Wallström’ yaklaşımı üç aşamadan oluşmaktadır: 

  1.  Medyada Çoğulculuk konulu Komisyon Çalışma Raporu: (bugün sunumu yapılan). Bu rapor, üçüncü taraflar ve özellikle Avrupa Konseyi tarafından yapılan ciddi çalışmalar başta olmak üzere, örgütler ve üçüncü taraflar tarafından medyada çoğulculuğu desteklemek amacı güden çabaların bir çerçevesini çizmekte, Üye Ülkelerdeki basılı ve görsel medya pazarlarına yönelik bir araştırmayı da kapsamaktadır. Bunun yanında bu temel inceleme, 27 üye Ülkenin herbirinde birbirinden oldukça farklı nitelik taşıyan ulusal medya sahipliği düzenlemeleri ile düzenleyici modeller hakkında da bilgiler içermektedir. 
  2.  AB Üyesi Ülkelerde medya çoğulculuğunu değerlendirmede kullanılacak somut ve objektif göstergelerini tanımlayacak, test edecek ve bununla birlikte değerlendirecek olan bağımsız bir çalışma (2007 yılında).
  3. Hakkında geniş bir kamuoyu görüşü de alınacak olan AB Üyesi Ülkelerde medya çoğulculuğu göstergelerine ilişkin Komisyon Tebliği (2008 yılında). Bu sayede, daha ileri düzeyde bir çalışma yapılarak, medyada çoğulculuğu değerlendirmede kullanılan göstergelerinin kullanılması da sağlanabilir.

 

Tüm bu süreç boyunca, Komisyon Üyelerinden oluşan Temel Haklar Grubu’nun yanısıra Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi de kaydedilen gelişmeler hakkında bilgilendirilecektir.

 

Reding-Wallström’ yaklaşımı ile Komisyon’nun medyada çoğulculuk konusunda devam eden çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi için:

 

ec.europa.eu/information_society/media_taskforce/pluralism