AB-Türkiye ilişkilerine yeni bir dinamik getirmeyi amaçlayan yeni pozitif gündem, Perşembe günü Ankara'da, Genişleme ve Komşuluk Politikasından sorumlu Komisyon Üyesi Štefan Füle ile Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış tarafından başlatıldı. Pozitif gündemin amacı, Türkiye'nin katılım sürecini canlı tutmak ve bu süreci bir süredir devam eden durgunluğun ardından yeniden rayına oturtmaktır.  



Komisyon Üyesi Füle, bu sabah düzenlenen basın toplantısında konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "AB-Türkiye katılım sürecinde pozitif gündemi başlattığımız bugün, AB-Türkiye ilişkileri açısından özel bir gündür. Pozitif gündem ilişkilerimize yeni bir dinamik ve yeni bir hız getirmelidir. Amacımız, katılım sürecini canlı tutmak ve bir süredir devam eden ve her iki tarafta da hayal kırıklığına yol açan durgunluğun ardından bu süreci, yeniden rayına oturtabilmektir. Bir defa daha tekrar etmek isterim ki pozitif gündem, Türkiye'nin katılım sürecinin yerine geçmeyip bu süreci tamamlayan ve destekleyen bir süreçtir. Aynı zamanda ne soyut bir kavram ne de bir göz boyamadır. Pozitif gündem, katılım müzakerelerine yeni bir gözle bakmaktır; birbirimizle olan iletişim ve etkileşimimiz getirdiğimiz yeni bir yöntemdir;  birbirimize eşit iki ortak olarak bakışımızdır. Sadece adıyla değil; herşeyden önce taşıdığı niyet ve içeriği itibariyle de pozitiftir. Pozitif gündem katılım sürecini sadece desteklemekle kalmayacak, bunun daha da ötesine geçecektir. Bu gündem, ilişkilerimizin tüm önemli unsurlarını kapsamaktadır. Netice getirecek yeni hedeflere ve yeni bir kararlılığa sahibiz. Bu kararlılık, ortak bir kararlılık olup her iki tarafın da çabasına ihtiyaç duymaktadır.



Yeniden enerji kazanmış Avrupa-Türkiye dinamizmine giden yolu bulmak ve ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırmak üzere, ortak başarılarımız ve ortak stratejik menfaatlerimizden yola çıkarak somut bir çalışma başlatıyoruz.



Pozitif gündemin altında yatan düşünce ihtiyaç duyulan ve ilerlemeye açık bir takım ortak menfaat alanlarında Türkiye ile işbirliğimizi arttırmak ve reformları desteklemektir. Bunlar arasında başta gelenleri belirtmek gerekirse: AB mevzuatı ile uyum, siyasi reformlar ve temel haklar, vize, mobilite ve göç, enerji, ticaret, terörle mücadele ve dış politika alanında diyalog bulunuyor. Bu alanda gerçekleştirilecek reformlar Türk halkının sahip olduğu özgürlüklerin ve yaşam standartlarının arttırılması açısından hayati önem taşımaktadır.



İşte bu sebepten dolayı pozitif gündemi mümkün olduğunca etkileşimli hale getirerek hükümet ve resmi makamlarla gerçekleştirilecek temasların da ötesine geçirmeye çalışıyoruz. Pozitif gündem ayrıca sivil toplumla da ilişki kurmanın ve etkileşimde bulunmanın bir yolunu oluşturmaktadır, bu çerçevede günün ilerleyen saatlerinde bir kaç düzine sivil toplum örgütünün temsilcileri ile bir araya geleceğim. 



Şimdi bu sürecin nasıl işleyeceğine dair birkaç açıklamada bulunmak istiyorum: Türk dostlarımızla sekiz fasılla ilgili olarak Türkiye’nin AB politikalarına ve standartlarına uyumunu hızlandırmakla görevli çalışma grupları oluşturma kararı aldık. Bu husus, katılım müzakerelerinde ilerleme kaydedilmesi açısından da zaruridir.



Şimdi Egemen Bağış ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in de katılımıyla en önemli alanı oluşturan Yargı ve Temel Haklar alanındaki çalışma grubunun ilk toplantısını başlatacağım.



Bu alandaki reformların biran önce gerçekleştirilmesi temenni eden Türk vatandaşları, içeriğine dair çalışmalar başlatılmış olan yeni Anayasa’nın gelecekte beklentilerini karşılayacağı konusunda da ümitlidirler. 



Avrupa Komisyonu destek sunabilme ve yol gösterme imkânına sahip olmaktan memnuniyet duymakta olup, faydalı ve sonuç-odaklı bir sürecin yaşanmasını içtenlikle arzu etmektedir.