AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Toplantısının Ardından Avrupa Komisyonu'nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Štefan Füle Tarafından Basına Yapılan Açıklama

Avrupa Komisyonu
MEMO
Brüksel, 27 Mayıs 2013
''Hepimiz, AB ve Türkiye ilişkilerinin güçlendirilmesi açısından 2013 yılının taşıdığı önemin farkında olarak, birçok konuda çok iyi, açık ve interaktif bir görüş alışverişinde bulunduk.
Katılım müzakerelerindeki mevcut ivmeyi memnuniyetle karşıladığımı ifade ettim. Bu bağlamda pozitif gündem önemli bir rol oynamış bulunmaktadır. Katılım müzakerelerinde yakalanan bu olumlu ivmenin idame ettirilebilmesi için [pozitif gündemin] uygulanması yönünde yapacağımız ortak çalışmaların devamını da sabırsızlıkla bekliyorum.
Netice itibariyle İrlanda Dönem Başkanlığı sırasında en az bir faslın (22. Fasıl – Bölgesel Politika – üç yıllık bir süreden sonra açılacak olan ilk fasıl olacak) açılma ihtimali söz konusudur.
Sosyal Politika ve İstihdam başlıklı 19. fasıl gibi diğer fasılların açılış ölçütlerinin karşılanması için adımlar atmak yoluyla bu ivmeyi koruması yönünde Türkiye'yi teşvik ettik. Ancak her iki tarafa da düşen bir sorumluluk var: Hem Türkiye hem de AB üyesi devletler, bu ivmeyi sürdürülebilir kılmalıdır; bu bağlamda, Genel İşler Konseyi'nin "Müzakerelerin yeniden ivme kazanması, her iki tarafın da menfaatinedir," şeklinde ifade etmiş olduğu Aralık ayı kararlarını hatırlattım.
Bununla birlikte, vatandaşlar üzerinde yaratacağı doğrudan etkiyle ilişkilerimize yeni bir nitelik kazandıracak bir temel konu da en kısa zamanda başlatılacak: nihayetinde AB ile Türkiye arasında vizesiz seyahate imkân tanıyacak olan vize diyalogumuzdan bahsediyorum. Bu çok önemli konuda diyalogun bir an önce başlatılabilmesi için bir defa daha Türkiye'yi, geri kabul anlaşmasını gecikmeye mahal vermeksizin imzalaması yününde teşvik ettim.
Başta temel haklara tam saygının sağlanması yönünde önemli bir mihenk taşı olan 4üncü yargı reform paketi olmak üzere, son dönemde yapılan reformları memnuniyetle karşıladığımı ifade ettim.
Paketin hızla uygulanması, uygulamada temel hakları hali hazırda kısıtlayan konuların uygun şekilde ele alınmasına imkân tanıyacaktır; bununla birlikte, bir takım çabalara halen ihtiyaç bulunmaktadır.
Son olarak Katma Protokolün uygulanmasının, katılım sürecine yeni bir nefes katacağının da altını çizdim. Böyle bir durumda birçok fasıl açılabilir ve hatta bazıları nispeten hızlı bir şekilde de kapatılabilir. Yakında bir faslın açılma olasılığıyla ilgili olarak ilgili olarak Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu'nun bahsetmiş olduğu "tek çiçek" politikasını, birçok fasıldan oluşan bir çiçek bahçesine dönüştürebiliriz.''