"AB Tarafından Yayınlanan Ortak Bildiri:"Suriye Krizinde Kapsamlı Bir AB Yaklaşımına Doğru
AVRUPA BİRLİĞİ
Brüksel, 24 Haziran 2013
Avrupa Komisyonu ve Yüksek Temsilci 24 Haziran Pazartesi günü, Suriye'deki çatışmaya ve onun hem ülke içinde hem de komşu ülkeler üzerindeki etkisine yönelik kapsamlı bir AB yaklaşımı öngören ortak bildiriyi kabul etmiştir. AB'nin yanıtı: krize kalıcı çözüm getirecek siyasi bir süreci desteklemeyi; çatışmanın komşu ülkelere yayılarak bölgede istikrarı bozmasını engellemeyi; trajik insani duruma yanıt vererek çatışmadan etkilenen halka yardımcı olmayı; ve çatışmanın AB üzerinde ve içindeki etkilerini ele almayı amaçlamaktadır. Bildiri ayrıca Yüksek Temsilci Catherine Ashton ile Avrupa Komisyonu tarafından atılmış olan önceki adımları ve evvelki girişimleri de vurgulamaktadır.
Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:
"Bugün, Suriye ve komşu ülkelerinde vahimleşen duruma karşı kapsamlı bir AB yanıtı öneriyoruz. Uluslararası toplum, son yıllarda meydana gelen en trajik insani kriz karşısında seyirci kalamaz. İlk önceliğimiz şiddete ve insan hakları istismarlarına son verilmesini amaçlayan siyasi bir çözümü desteklemektir. Buna paralel olarak, AB, insanların ıstırabını azaltmak için mali araçlarını seferber etmektedir. Avrupa Komisyonu Suriye ve komşu bölgesindeki insani, ekonomik ve kalkınma-amaçlı ihtiyaçların giderilmesi için 400 milyon €'luk bir ilave fon tahsis edilmesine karar vermiştir. Bu şekilde, AB tarafından şu ana kadar sağlanan toplam katkı 1.25 milyarı aşmıştır. Aynı zamanda, diğer donörlere de çabalarını ikiye katlamaları çağrısında bulunuyoruz. Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız."
Yüksek Temsilci/Başkan Yardımcısı Catherine Ashton şunları söyledi: "Geçen hafta bölgeye yaptığım ziyaret esnasında Suriy’deki savaşın ne kadar çok insanı etkilediğini ve hızla kötüye gitmekte olan durumu bizzat gördüm. AB yardım için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Öncelik siyasi bir çözüm bulunması, birleşik, kapsayıcı ve demokratik bir Suriye yaratacak bir geçiş sürecine geçilmesidir. Krizin ilk günlerinden bu yana üzerinde durduğum bir husustur. Haziran 2012’de yayınlanan Cenevre tebliğine dayalı olarak siyasi müzakereleri canlandırmaya yönelik ABD/Rusya girişimini temel alarak en kısa sürede II. Cenevre konferansını toplamalıyız. AB gereken her türlü desteği vermeye hazırdır. Ancak bu bildiri, Suriye halkına yardım amacıyla mümkün olan en kapsamlı ve etkili biçimde hareket edilmesini sağlamak üzere AB’nin krize müdahalesinin aynı ölçüde önemli başka yönlerini de ele almaktadır."
Genişleme ve Avrupa Komşuluk Politikasından sorumlu Komisyon Üyesi Stefan Füle şunları söyledi: “Suriye krizinin giderek kötüye gitmesinden ve krizin Suriye’nin yakın komşuları üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden endişe duymaktayız. Durumun daha da kötüye gitmesini önlemek bizim için de olumlu sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenle bu bildiri, başta çatışmadan kaçan Suriyeliler’e temel hizmetler (örnek; eğitim, sağlık, atık toplama vb.) sunma noktasında artan bir baskı altında olan ev sahibi ülkeler olmak üzere komşu ülkelere nasıl yardım etmeyi planladığımıza odaklanmaktadır. Ayrıca, cömertliklerini ortaya koyarak mültecilere ev sahipliği yapan kendi halkları da temel hizmetlerden yararlanmaya devam edebilsin diye Ürdün ve Lübnan’a da destek olmayı planlıyoruz. Bu, büyük ve uzun süren kriz karşısında gösterdiğimiz dayanışmanın bir ifadesidir.”
Haziran 2013 itibariyle 93,000’den fazla kişinin hayatını kaybettiği ve 1.6 milyon kişininse mülteci olduğu Suriye’de durum giderek kötüleşmektedir. Bugün dünyanın karşı karşıya bulunduğu en vahim insanlık dramıdır. Krize yönelik en büyük insani yardım donörü olarak AB, insani yardım ve diğer bütçe araçlarından bugüne dek 850 milyon Avro üzerinde destek sağlamıştır. Ancak Suriye ve komşu ülkelerdeki krizin ve insani durumun boyutları yalnızca ek fonlarla çözümlenemeyecek kadar ciddidir. Bu nedenle şiddete son verecek ve kapsayıcı bir geçiş hükümeti kurulmasını sağlayacak, uzun süreli bir siyasi çözümün bir an evvel bulunması son derece önemlidir. Bu da ancak diyalogla mümkün olabilir. AB’nin çalışmaları bu siyasi çözüme varılmasına yardımcı olmaya yöneliktir ve bu ortak Bildiri’de ortaya konulan kapsamlı yaklaşımı da desteklemektedir.
Bildiri somut olarak şunları kapsamaktadır:
- siyasi bir çözüme destek (Suriye konulu Cenevre II Konferansı);
- insani yardımın savaştan etkilenen bütün bölgelere ulaşmasının sağlanması;
- AB bütçesinden mali desteğin 2013 yılında yaklaşık 400 M Avro arttırılması;
- halka destek olmak üzere yaptırımlar rejimine yönelik derogasyonlar getirilmesi;
- insan hakları ve uluslararası insani hukuk ihlallerine ilişkin iddiaların ele alınmasında BM’ye destek verilmesi;
- Özellikle AB topraklarında yerleşim imkanı sunulabilecekler olmak üzere savunmasız kimselerle dayanışmanın arttırılması;
- AB vatandaşlarının radikalleşmesinin önlenmesi ve savaşa katılmak üzere AB’den çatışma bölgesine gidenler meselesinin ele alınması;
- çatışma sonrası yeniden inşa ve rehabilitasyon aşamasına hazırlanılması.
Detaylı bilgi için:
- "Avrupa Birliği ve Suriye” bilgi notu
- YT/KOM Ortak bildirisi "Suriye krizinde kapsamlı bir AB yaklaşımına doğru"