Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un Türkiye ziyareti sonrası yaptığı açıklama

 

Ankara

1 Eylül 2016

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz Türkiye ziyareti sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

“Haftalardır süregelen gereksiz bir mesafenin ardından bugün gerçekleştirilen toplantılar, AB-Türkiye ilişkilerinin durumuna dair samimi, açık ve verimli görüşmeler için güzel birer fırsat oluşturmuştur. Türkiye Avrupa Birliği'nin ortağı ve Birliğe aday bir ülkedir. Bir yandan kaydedilen ilerlemeyi vurgularken öte yandan da karşılaşılan güçlüklere yapıcı şekilde göğüs gerebilmek için açık konuşabilmeliyiz.

Darbe girişimini bir kez daha kararlılıkla ve açıkça kınadığımı bugün ifade ettim. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'de demokrasiye tartışmasız desteği sürmektedir. Demokrasiyi savunmak ve darbecilerin planlarına engel olmak üzere sokaklara dökülen Türk vatandaşlarına cesaretlerinden ötürü takdirlerimi sundum. Yurttaşlık bilinci ve Türkiye'deki siyasi güçlerin birliği demokrasiye sahip çıktı. Bu uğurda en yüksek bedeli ödemiş olanlar her türlü anma ve takdiri hak etmektedir. Bugün aynı zamanda, ülkeyi hedef alan hain terör saldırılarında hayatını kaybedenlere de taziyelerimi ilettim. 

Demokrasiye karşı yapılan bu ağır girişim, demokratik kurumların korunması için olağandışı tedbirleri gerekli kılmıştır. Ne var ki tedbirlerin ve olağanüstü halin fevkalade doğası, orantılılık ve hukukun üstünlüğü sınavlarından sınıfta kalmamalıdır.

Hem Avrupa Birliğinde hem de Birlik ötesinde her zaman hatırda tutmamız gerekiyor ki demokrasi, sadece basit bir oy kullanma etkinliğinin ötesinde bir şeydir: demokratik standartlar çoğulculuğu, canlı bir basını, güçler ayrılığını ve bağımsız yetki sahibi özgür parlamenterlerin varlığını gerektirir. Bugün, darbe girişimcilerinin doğrudan hedef aldığı Türkiye Büyük Millet Meclisine de giderek [Meclise duyduğum] saygıyı ifade ettim. 

Türkiye çok önemli sınamalarla karşı karşıya: hemen yanı başında süregelen amansız bir iç savaş ve vekâlet savaşı, ülkenin güney doğusundaki karışıklık, hem kendi sınırları içinde hem de sınırları dışında büyüyen bir terör belası, mülteci ve göçmen krizi ve karmaşık bir ekonomik durum… Türk halkı dikkate değr bir dayanıklılık sergilemekte.

 Bu güçlüklerden bazıları AB'yi de sınamaktadır. Bu çoklu krizlerin aşılmasında işbirliğimiz, ortak istihbarat ve uzmanlık büyük önem taşımaktadır. Aramızdaki güçlü bağlar daha da derinleştirilmelidir. Birbirimize sırtımızı dönmek, her iki tarafta da yurttaşlarımıza zarar vermekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir.

 Bugün, gereken kriterlerin karşılanması koşuluyla, Avrupa Parlamentosu'nun vize serbestisi ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere, 18 Mart tarihli AB-Türkiye bildirisinin hükümlerine bağlılığını sürdürme arzusunu bir kez daha dile getirdim. Avrupa Parlamentosu, AB-Türkiye ilişkilerinin ilerletilmesi ve derinleştirilmesinin güçlü bir destekçisi olmaya devam etmektedir."

 

Ayrıntılı bilgi için:

Giacomo Fassina

Sözcü

Mobil: +32 498 98 33 10