Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut'un Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi’nin Açılış Töreni'nde yaptığı konuşma

Sayın Bakan,

Sayın UNICEF, Dışişleri Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcileri,

Hanımefendiler ve beyefendiler, değerli konuklar ve basın mensupları,

Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi’nin açılışı münasebetiyle hepinize hoş geldiniz demek isterim. Çocuklarımızı korumak gibi ortak bir amaç etrafında birleşen bu farklı ortaklar topluluğunun huzurunda bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

Bu sadece bir görev olmakla kalmayıp, sınırları ve kültürleri aşan ahlaki bir zorunluluktur. Bugün, her çocuğun gelişebileceği ve topluma katkıda bulunabileceği bir gelecek yaratmak amacıyla çocuğun bakımına ve korunmasına öncelik verilmesi taahhüdünde bulunuyoruz.

Ne yazık ki çocuklara yönelik şiddet hala acı bir gerçek.

İstatistikler endişe verici: Projedeki güvenilir ortağımız UNICEF tarafından dünya çapında yürütülen bir araştırma, 2 ila 4 yaş arasındaki her dört çocuktan yaklaşık üçünün fiziksel ceza veya psikolojik şiddete maruz kaldığını göstermektedir. 

10 ila 18 yaş arasındaki çocukların %3'ü evlerinde kendilerini güvende hissetmemektedir. Bu endişe verici rakamlar, belirlediğimiz görevin aciliyetinin altını çizmektedir – o da, tüm çocuklar için kendilerini güvende hissedebilecekleri, el üstünde tutulacakları ve güçlendirilecekleri evler sağlamak.

AB genelinde ve Türkiye'de, çocuk bakımı konusunda önemli ilerlemeler kaydettik. Çocukların daha fazla riskle karşı karşıya kalabilecekleri kurumlara yerleştirilmemelerini sağlamalıyız. İşte bu nedenle Türkiye'nin koruyucu aile sisteminin çocuk hakları yaklaşımıyla güçlendirilmesini sağlamak üzere bu projede ortaklaşa çalışıyoruz. 

Ortak hedefimiz belli: her çocuğun, en yüksek Avrupa standartlarına uygun nitelikleri haiz ulusal çocuk koruma destek hizmetlerine erişiminin olması…

AB Türkiye’de yürütülen sosyal koruma projeleri için son 15 yılda, 1 milyar Avrodan fazla bir fon kaynağı taahhüdünde bulunmuştur. Bu bağlamda bugün başlattığımız bu proje, Avrupa Birliği içinde ve dışında, çocukların korunmasına yönelik taşıdığımız güçlü kararlılığın bir göstergesidir. Zorluklarla karşılaşan çocuklar için bir umut ışığı niteliğindeolacak bu proje, Türkiye'de örnek bir model oluşturulmasına da yardımcı olacaktır. 

Proje aynı zamanda insan haklarına saygı, insan onuru ve dayanışma gibi hepimizin büyük önem atfettiği, çok özel değerleri de bünyesinde barındırıyor. 

Şimdi bir an için, projenin yaratabileceği derin etki üzerinde düşünelim… Bu proje, Koruyucu Aile hizmetlerindekurumsal kapasiteyi güçlendirerek, çocuklar için daha güvenli ve onların gelişimini daha fazla destekleyen bir ortamın temellerinin atılmasına yardımcı olacaktır.

Bunun yanında, sosyal çalışmacıların ve hizmet uzmanlarının profesyonel becerilerini de geliştirerek, bu kişilerin üstlendikleri yaşamsal rolleri etkin bir şekilde yerine getirebilmelerini sağlayacaktır. Ayrıca koruyucu ailelerin, karşılaşabilecekleri tüm olası güçlüklere karşı hazırlıklı olmasına da yardımcı olacaktır. Bu da nihai hedefimize katkıda bulunacaktır: yeni, çocukların okulda başarılı olma olasılığı artacak, iyi bir iş bulma şansları yükselecek ve gelecekte yoksullukla karşılaşma riskleri azalacaktır. 

Bu sabah bizden önce konuşan koruyucu aile ve katılımcıların ilham verici hikâyeleri beni derinden etkiledi. 

Acil durum koruyucu aileleri, hassas durumdaki çocuklara acil bakım ve koruma sağlanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Nitekim Şubat 2023'te meydana gelen trajik depremlerde bu desteğin önemine tanık olduk. Çocuk koruma ağının bu yönünü güçlendirerek, savunmasız çocukların bir kuruma yerleştirilmelerine gerek kalmadan hak ettikleri uygun desteği doğru zamanda almalarını sağlayacağız. 

Hanımefendiler ve Beyefendiler,

Bu projenin sadece finansal bir yatırım değil, toplumlarımızın kalplerine ve zihinlerine yapılan bir yatırım olduğuna inanıyorum. Birlikte, tüm çocukların sevgi, destek ve fırsatlarla dolu ailelerde büyüdüğü bir dünya yaratabiliriz.

Sözlerime son vermeden önce, aramızdaki en savunmasız grup olan çocukların haklarına saygı göstermenin taşıdığımız hayati bir sorumluluk olduğunu her birimize hatırlatmak istiyorum. 

Bu tür çabalar sonraki nesiller için daha iyi bir geleceği şekillendireceğinden, özveri ve kararlılıkla ilerleyelim.

Teşekkürler ve çocuklara öncelik vermek için birlikte çalışmaya devam edelim.