Bilim Dayanışmayla Buluşuyor: Avrupalı ve Türk Bilim İnsanları Afrika'da Açlıkla Mücadele Ediyor

İki Türk bilim insanı AB’nin finanse ettiği proje kapsamında Afrika’da açlıkla mücadelede öncü rol oynuyor.

 

İki bilim insanı Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) tanıştı. Gıda mühendisi Redife Aslıhan Uçar, moleküler biyolog ve genetikçi Dr. Seyit Yüzüak’ın doktorasını yaptığı Kuzey Karolina Eyalet Üniversitesi`nde yüksek lisansını tamamladı.

İkilinin yolları Türkiye’de Avrupa Birliği’nin (AB) finanse ettiği INNOECOFOOD projesinde yeniden kesişti. Proje, balık, böcek ve spirulina olarak bilinen yenilebilir su yosunu ya da alg çiftliklerinin geliştirilmesinin destekliyor.

Denizli Valiliği ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'ni (MAKÜ) temsil eden Türk ekibi, açlık ve yoksullukla mücadele etmek için üç Avrupa ve altı Afrika ülkesinden ortaklarla işbirliği yapıyor. Batı Anadolu bölgesi zengin su kaynaklarıyla ünlü.

European Union, 2025

Portekiz’deki ilk toplantı

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre 2023 yılında Afrika'da yaklaşık 733 milyon insan kıtlıkla karşı karşıya kaldı. Bu da Afrika'da her beş kişiden, dünyada ise her 10 kişiden birinin açlık çektiği anlamına geliyor.

“Bu proje sadece Afrika'daki açlığın sona erdirilmesi için değil, aynı zamanda küresel çapta gıda güvensizliğiyle mücadele için de büyük önem taşıyor” diyor Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Koordinatörü Redife Aslıhan Uçar.

Sürdürülebilir gıda üretimine odaklanıyor

MAKÜ’den Dr. Öğr. Üyesi Seyit Yüzüak projenin, sürdürülebilir gıda sistemlerine geçişi hızlandırmayı amaçlayan AB’nin “Tarladan Sofraya” stratejisi çerçevesinde tasarlandığını vurguluyor. Proje altı Afrika ülkesinde ECOHUB çiftlikleri kurmayı hedefliyor: Kenya, Uganda, Gana, Namibya, Tanzanya ve Mısır.

European Union, 2025

Dr. Seyit Yüzüak

Dr. Yüzüak, “Afrika’nın en temel problemi, protein açısından zengin gıdaların sürdürülebilir üretiminin olmaması” diyor ve şöyle devam ediyor: “İhtiyacı karşılayabilecek üç temel protein kaynağı var; balık, böcek ve sprirulina (su yosunu). Ancak bunlar az sayıda çiftçi tarafından küçük ölçekte, genellikle verimsiz ve sürdürülebilir olmayan bir biçimde üretiliyor.” 

Proje, sürdürülebilir üretimi sağlamak için yapay zekâ, yenilenebilir enerji ve atık geri dönüşüm sistemlerine dayanan ECOHUB çiftlikleri kuracak. Bu çiftlikler bu üç protein kaynağını yetiştirecek ve bunları sertifikalı, pazara hazır gıda ürünlerine dönüştürecek. Proje, yerel toplulukları bu çiftlikleri bağımsız olarak işletmeleri için eğitecek.

Yüzüak ekliyor: “Bu şekilde sadece açlıkla mücadeleyi değil, aynı zamanda istihdam olanakları yaratmayı da hedefliyoruz.” 

Türkiye’nin sorumluluğu su yosunu

Üç temel iş paketine bölünen projede her katılımcı ülkenin belli görevleri var. Türkiye’nin görevi ise Spirulina (su yosunu) yetiştirmek. Dr. Yüzüak ve ekibi Afrika'daki doğal su kaynaklarından örnekler topluyor, bunları üniversite laboratuvarlarında analiz ediyor ve ECOHUB çiftlikleri için Spirulina kültürleri hazırlıyor. 

European Union, 2025

Gana'da ziyaret edilen ve örneklem alınan noktalar

En uyumlu ve üretken türler belirlenecek ve Afrika'daki ECOHUB havuzlarına yetiştirilmek üzere ekilecek.

Redife Aslıhan Uçar ve ekibi ise bu ürünlerin besin içeriği, gıda güvenliği ve AB standartlarına ve uluslararası standartlara uygunluğunu denetliyor. Uçar, “Burada edindiğimiz bilgiler Türkiye'deki gelecek projelere de fayda sağlayacak” diye konuşuyor.

European Union, 2025

Kimya teknisyeni Ramazan Aydoğmuş, gıda mühendisi Redife Aslıhan Uçar ve ekibi 

Proje aynı zamanda genç yetenekler de yetiştiriyor. MAKÜ’de proje kapsamında doktora sonrası araştırmacısı olarak çalışan Dr. Yiğit Küçükçobanoğlu, spirulinayı gıdaya erişimin sınırlı olduğu bölgeler için hayati bir kaynak olarak tanımlıyor. “Bu proje sadece Afrika için çözümler sunmakla kalmayacak, aynı zamanda dünyadaki gıda kıtlığına alternatif yaklaşımlar da geliştirecek” diyor.

Proje kapsamında tezini spirulina üzerine yazan MAKÜ yüksek lisans öğrencisi Buse Doğan, “Afrika'daki açlıkla mücadele eden bir projede çalışmak benim için çok anlamlı” diye konuşuyor.

Denizli Valiliği’nden Kimya Teknisyeni Ramazan Aydoğmuş da aynı derecede gururlu: “Dünya için böylesi önemli bir projeye katkıda bulunmak onur verici.” 

European Union, 2025

Projenin toplam bütçesi 7 milyon avro. Türk ekibi için ise 500 bin avro ayrılmış

Bilim ve dayanışma işbaşında

Resmi adı “Afrika'da Eko-Yenilikçi Teknolojileri Kullanarak Agro-Ekolojik Gıda Ürünlerinin Geliştirilmesi, Bu Gıda Ürünlerinin Sürdürülebilir Üretimi ve Pazarlanması” olan INNOECOFOOD Projesi Portekiz tarafından koordine ediliyor ve AB'nin Horizon Programı kapsamında finanse ediliyor. Projenin toplam bütçesi 7 milyon avro iken Türkiye ekibinin bütçesi ise 500 bin avro. Proje ortakları arasında Avrupa ve Afrika'dan üniversiteler, enstitüler ve özel şirketler yer almaktadır.

European Union, 2025

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Thomas Ossowski

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Thomas Ossowski, “Bu proje bilim ve dayanışmanın gücünü gösteriyor. Bu tür girişimler sadece yerel zorlukları ele almakla kalmıyor, aynı zamanda küresel çözümlere de ilham veriyorlar. AB, INNOECOFOOD gibi inovasyon odaklı işbirliklerini desteklemekten gurur duyuyor” diye konuşuyor.

Horizon (Ufuk) Programı 

Avrupa Birliği’nin 9. Çerçeve Programı olan Ufuk Avrupa ile bilim ve yenilik faaliyetlerinin desteklenmesi amaçlanıyor. Programın 2021-2027 yılları için bütçesi 95,5 milyar avro. 

Tarladan Sofraya Stratejisi

Tarladan Sofraya Stratejisi gıda sistemlerini adil, sağlıklı ve çevre dostu hale getirmeyi amaçlayan Avrupa Yeşil Anlaşmasının merkezinde yer alıyor. Stratejinin amacı sürdürülebilir bir gıda sistemlerine geçişi hızlandırmak.

AB-Türkiye iş birliğine ilişkin hikayeler