DÜZELTME ve AÇIKLAMA
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini ile yapılan ve Sabah Gazetesinin dünkü sayısında yayımlanan mülakatta, aşağıda (1). başlık olarak verilen ifadeler Büyükelçinin ağzından okuyuculara aktarılmıştır. Konuya açıklık getirebilmek ve olası bir hatanın önüne geçmek amacıyla AB Delegasyonu, mülakatın bu bölümünün yazıya aktarılmış halini (İngilizce olarak) AB Delegasyonu tarafından yapılmış Türkçe tercümesiyle birlikte eksiksiz olarak aşağıda (2). başlık olarak yayımlar.
1. Makalenin Sabah gazetesinde yayımlanan ilgili bölümü :
"ANAYASADA KÜRT İBARESİ ŞART DEĞİL"
Sabah: Anayasada Kürt kelimesi şart mı?
MP: Hayır. Herhangi bir Anayasa'da, dil, kültürel haklar, özerklik (AB standartlarında konuşuyorum) gibi konulara değinebilirsiniz. Tüm bunlar, üye devletlerin anayasalarının bir parçası; Eğer Almanya gibi federe bir devlete bakarsanız veya İspanya'da Catalunia veya Valancia'da olduğu gibi özerkliğin olduğu duruma bakarsanız görürsünüz. İtalya'da farklı bir sistem var ve Belçika'da tabiî ki bambaşka. Tüm bu ülkelerde, dil ve bölgesel özerklik konuları, Anayasa ile çözümlendi.
Sabah: Yani Türkiye'nin kırmızı çizgileri kalkmalı mı?
MP: Eğer kırmızı çizgi koyduğunuz yer, Türkiye'de farklı bölgelerin özgüllüğü (farklılığı) ile devletin bütünlüğü karşı karşıya gelirse, sınır neresidir? Bu Türk Parlamentosunun karar vereceği bir meseledir. Biz bu konuda asla bir mavi nokta sağlamayacağız çünkü Anayasa ve özerklik kavramı için AB'de tek bir formülümüz yok.
Sabah: PKK lideri Abdullah Öcalan bu süreçte rol oynamalı mı?
MP: Yorum yok.
2. Mülakatın ilgili bölümünün İngilizce olarak yazıya aktarılmış hali ve AB Delegasyonu tarafından yapılmış Türkçe çevirisi:
Sabah: OK. With respect to the Kurdish opening issue, did I understand you correctly you expect a solution on the Kurdish problem in line with the Constitution.
MP: No, in the Constitution, in any Constitution, you can address issues such as language, cultural rights, autonomy. All these things are a part of the constitutions of various member states: if you look at a federal state like Germany or you look the specific case like Spain where you have autonomy in Catalonia or Valencia etc. Italy which is yet another different system and Belgium of course has yet a different system. In all these countries where you have the issues of language and regional autonomy, it’s all been resolved through the Constitution.
Sabah: The wording autonomy is something like ethnicity.
MP: I said I’m talking in EU terms.
Sabah: That’s why I’m making clear because otherwise at the end of the publication of the interview you might be angry about me, that’s why…
MP: We use this term in several member states. Even in Spain 'autonomia' is the generic name of some provinces.
Sabah: But what I’m wondering is during this process do you expect such red lines, we call them red lines, to be abolished as well?
MP: Well, where you put the red lines meaning where the specificity of various regions of Turkey versus the cohesiveness of the state, where the boundary is, these are matters for the Turkish Parliament to agree upon. We’re never going to provide a blueprint on this because, as I said earlier on the Constitution, the same goes for the concept of autonomy: we do not have a one single EU formula.
Sabah: Do you think that Abdullah Öcalan has a role to play on that solution?
MP: No comment.
EU Delegation's translation into Turkish:
Sabah: Peki, Kürt açılımı konusuyla ilgili olarak… Sizi doğru mu anladım acaba? Kürt sorununa, Anayasa doğrultusunda bir çözüm bekliyorsunuz, öyle mi?
MP: Hayır, Anayasa'da -- herhangi bir Anayasada -- dil, kültürel haklar, özerklik gibi konuları ele alabilirsiniz. Bütün bu konular Birlik Üyesi birçok devletin anayasasının da birer parçası: örneğin Almanya gibi federe bir devlete veya Katalunya ve Valensiya'daki gibi özerkliğin söz konusu olduğu İspanya'nın özel durumuna bakın. Ya da bir başka sistemin geçerli olduğu İtalya'ya ve yine farklı bir sistemin var olduğu Belçika'ya... Dilsel ve bölgesel özerklik konusunun varolduğu tüm bu ülkelerde bunlar, Anayasa aracılığıyla çözüme kavuşturulmuştur.
Sabah: "Özerklik" kelimesi "etnisite" gibi bir şey.
MP: Az önce de söylediğim gibi, AB terimleriyle konuşuyorum.
Sabah: İşte bu nedenle bu konuya bir açıklık kazandırmak istedim; aksi takdirde mülakatın yayımlanmasının ardından bana kızabilirdiniz.
MP: Bu terimi birçok üye devlette de kullanıyoruz. Hatta İspanya'da "autonomia" sözcüğü, ülkenin kimi bölgeleri için genel bir isim niteliğinde.
Sabah: Fakat şunu merak ediyorum… Bu süreçte "kırmızı çizgilerin" -- biz bunları öyle adlandırıyoruz -- de kaldırılmasını bekliyor musunuz?
MP: Kırmızı çizgileri nereye koyduğunuz, yani bir diğer ifadeyle, Türkiye'nin çeşitli bölgelerine özgü farklılıklar karşısında devletin bütünlüğünün nerede başladığı, sınırın nerede olduğu…bütün bunlar Türk Parlamentosunun mutabakatına kalmış konulardır. Bu konuda hiçbir zaman bir model sunmayacağız; çünkü, az önce Anayasa konusuyla ilgili olarak da ifade ettiğim üzere, aynı şey özerklik kavramı için de geçerli: elimizde tek bir AB formülü yok.
Sabah: Sizce bu çözüm bağlamında, Abdullah Öcalan'ın oynaması gereken bir rolü var mı?
MP: Yorum yok.