Mobil Sağlık Hizmetleri, Tarımda Çalışan En Kırılgan Nüfusa Ulaşıyor

 

Avrupa Birliği ve Sağlık Bakanlığı, Sıhhat Projesi kapsamında sunulan hizmetleri en kırılgan konumdaki bireylere --yani mevsimlik mülteci tarım işçilerine-- ulaşacak şekilde genişletiyor ve bunun yanında Türk meslektaşlarıyla birlikte çalışmak üzere Suriye, Yemen ve Filistin gibi yabancı kökenli doktor ve hemşireleri istihdam ediyor.

Yazı ve Fotoğraf: Berna Çetin

Volunteers providing help

İzmir için alışılmadık derecede soğuk bir gün... Doktorlar, hemşireler, sosyal hizmet uzmanları yola çıkmaya hazırlanıyor. Ekipmanlarını, belgelerini, broşürlerini kontrol ediyor; üniformalarını giyerek Göçmen Sağlığı Merkezi’nin önünde buluşuyorlar. Kırsal bölgelerde, arasında mevsimlik mülteci tarım işçilerinin de yer aldığı, sağlık hizmetlerine sınırlı erişimi olan bireylere ulaşmak için hazırlık yapıyorlar…

Women and a kid queuing

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan Sıhhat Projesi’nde çalışan Suriyeli doktor Valid İbrahim durumu şöyle anlatıyor: “Bu insanlar tarlalarda çalışıyor ve şehir merkezinden uzakta, küçük bir grup olarak yaşıyorlar. Bu yüzden Türkçe öğrenmek zorunda kalmıyorlar. Ancak bir sağlık sorunu yaşadıklarında bu sefer de bu sorunları anlatmakta zorlanıyorlar. Mülteciler arasında en savunmasız olanların bu grup olduğunu söylemek mümkün. Ne dili konuşabiliyorlar, ne de paraları var.”  Sıhhat Projesi sadece Göçmen Sağlık Merkezleri ve ilgili hizmetler aracılığıyla hastalara ulaşmakla kalmıyor; aynı zamanda, mesleklerini icra edebilmeleri ve daha geniş bir topluluğa katkıda bulunabilmeleri için Suriyeli sağlık personelini de istihdam ediyor. Proje kapsamında bugüne kadar toplam 4000 sağlık çalışanı işe alındı.

Refugee camp

Proje kapsamında gezici sağlık hizmetleri 10 ay önce başladı. Doktor, hemşire ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan ekipler, uzak bölgelerde derme çatma yerlerde ve çadırlarda yaşayan insanları düzenli olarak ziyaret ediyor. Hastalananların takibini ve tedavisini sağlıyor. Gezici klinikler bu yerlere gelip malzemelerini hazırlayıp kurduğunda, halk da yavaş yavaş onların etrafında toplanıyor. Çok geçmeden bu hizmetin ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz: kansızlığı olan hasta bir çocuk ve sekiz kadın, ileri tahliller için derhal hastaneye götürülüyor. Ekip sonuçları aldığında tedaviye ihtiyaç duyan hasta olursa onları bilgilendirecek…

Men in a refugee camp

Güneş en tepeye çıktığında ortalık daha da hareketleniyor: birinin tansiyonu ölçülüyor, bir anne bebeğine aşı yaptırıyor, bir başkası son ziyaretinin ardından durumunu takip eden doktor tarafından kontrol ediliyor, çocuklar çadırlarından çıkartılıp doktorları görmeye götürülüyor… “Çocuklar, Covid ve hamilelik aşıları önceliğimiz,” diye aktarıyor Doktor Hamza Alfahir. “Onlara mevsimlik tarım işçisi deniyor; ama aslında, her mevsim burada yaşıyorlar. Bunu biliyorum; çünkü onları son 10 aydır her ay ziyaret ediyoruz. Bu hizmet onlar için çok önemli; muayeneler yapıyoruz, vitamin veriyoruz, hastane randevularını alıyoruz.” Yemenli Hamza Alfahir, 2012’de girdiği sınavı kazanarak eğitim görmek amacıyla Türkiye'ye gelmiş. “İlk önce Türkçe kurslarına gittim, ardından üniversite sınavına girdim ve Malatya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okudum. Mezun olduktan sonra Sıhhat Projesi’ne başvurdum ve Şubat 2020'den beri bu projede çalışıyorum.”

Family posing for the picture

Sosyal hizmet uzmanı olan Fatma Nur Dural ise başka konulara odaklanıyor: Çocuklar okula gidebiliyor mu, hukuki açıdan kılavuzluğa ihtiyacı olan var mı veya herkes ihtiyaç duyduğu hizmetleri alabiliyor mu? En kırılgan durumdaki insanlara yardım edebildiği için yaptığı işi, “zor ama tatmin duygusu yoğun” olarak niteliyor.

Women posing for the picture

Çadırların arasında dolaşırken zaman hızla geçiyor. Güneş battığında ve soğuk esinti tarlalara ulaştığında, insanlar sessizce barındıkları alanlara dönüyor ve sobanın etrafında toplanıyor. Etrafta koşuşturup ayda bir gelerek sağlıklarını kontrol eden insanları tanımak için enerjiye sahip olan, yalnızca çocuklar… Fatma Nur Dural haklı: yaptıkları iş gerçekten zor ama sağlıklı çocukların oyun oynayıp neşeli vedalaşmalarını görmek oldukça tatmin edici… Bir ay sonra görüşene kadar…

Men posing for the picture

 

Sıhhat Projesi hakkında

2016’da başlatılan proje kapsamında Türkiye'de mültecilere ev sahipliği yapan 29 ilde 181 Göçmen Sağlığı Merkezi hizmete açılmış ve 4.000 sağlık çalışanı istihdam edilmiştir. Ayrıca 9 ilde 10 Toplum Ruh Sağlığı Merkezi açılmış/desteklenmiştir.

Adı geçen merkezlerde sunulan hizmetlerin yanı sıra, kırsal bölgelerdeki konumları dolaysıyla sağlık hizmetlerine erişimde güçlük çekenler için ise genel sağlık taraması, ruh sağlığı hizmetleri, üreme sağlığı, gebe takibi, bebeklerde topuk kanı alma, aşılama, filyasyon gibi hizmetler verilmektedir. Bunun yanı sıra gezici sağlık hizmetleri aracılığıyla dış erişim faaliyetleri ve sağlık okuryazarlığı eğitimleri de desteklenmektedir.

Sıhhat projesi mültecilerin sağlık okuryazarlığını artırmayı ve sağlık hizmetlerine erişimlerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. 2021 Eylül sonu itibarıyla Göçmen Sağlığı ve Eğitim Merkezleri’nde verilen genel muayene hizmeti sayısı 3,5 milyonun üzerinde (3.825.467) olup Ocak-Ekim 2021 arasında 78.394 hastaya mobil sağlık hizmeti ulaştırılmıştır.

Dış erişim faaliyetleri yoluyla ulaşılan kişi sayısı 37.476, sağlık okuryazarlığı eğitimi alanların sayısı ise 6259'dur. Aynı dönemde mobil kanser tarama araçları ile yapılan tarama sayısı 136.393'tür.

Proje hakkında daha fazla bilgi almak için: https://www.avrupa.info.tr/en/project/improving-health-status-syrian-population-under-temporary-protection-and-related-services